Mazeretleri reddettiğinizde , ayıplanmaktan utanmazsınız, amacınız , başkalarının sizi onurlu olmayı başarmak olur. İhmale veya ertelemeye kurban gitmişseniz , gerçeği kabul eder,yeniden denersiniz. Cesaret, en kötü ihtimali göze almaktır; kötü ihtimali göze alanlar , mazeret yalanına sığınmazlar.
Cesaretle üzerine gittiğiniz korku sizden kaçaçak; kendisinden kaçtığınız cesaret,sizi korkuyla baş başa bırakacaktır. Hendeklerin üzerinden atlayamayan develer, dağları zapt eden komutanların bineği olmamıştır. Yüksekten korkan uçamaz, kılıçtan korkan savaşamaz. Ölmekten korkan yaşayamaz. Şimdi dağlarda yuva yapan kartallar bir zamanlar ortaya oraya ''uçma'' zahmetine katlanmışlardır.
Burada kendimden kısa bir örnek vermek istiyorum. Bundan 8 yıl önceydi henüz web sitelerinin nasıl çalıştığını dahi bilmiyordum hatta internetteki bu kadar sitenin Google tarafından yapıldığını düşünüyordum. Web tasarım hakkımda hiç ama hiç bir bilgim yoktu bir merakla araştırdım ve sonra anladım ki web siteleri Google tarafından değil insanlar tarafından yapıldığını öğrendim. Bunu öğrendikten sonra kendi kendime şunu demiştim; Madem ki web siteleri insanlar tarafından yapılıyor bunu bende yapabilirim dedim sonra düşündüm nasıl yapacağım konusunda hiç bilgim yoktu yanlış yaptığım zaman Google de arama yapmaktan başka soracak hiç kimse yoktu bazen sabahlara kadar bilgisayar başında kaldığım oldu tek amacım vardı web tasarımı nasıl yapılır bunu öğrenmek ve bende kendime web sitesi yapmak istiyordum sonuçta belli bir süre sonra kendime çok kaliteli olmasa da Joomla içerik yönetim sistemi ile bir site kurdum. Neden bilmiyorum ama sitemi çökerttiler oysa site de hiç kötü ve insanlara zararlı bir şey yoktu.
Sitem çöktükten sonra dedim ki anlaşıldı ben bu işi yapamayacağım dedim ve bir anda her şeyden soğudum bir kaç gün bilgisayar başına dahi oturmamıştım. Sonra kendi kendime dedim ki; ben şimdi vazgeçersem kaybederim demek ki daha iyi öğrenmem gerekiyor ve daha fazla araştırma yapmam gerekiyor dedim ve kendime daha iyi bir sistem ile bir site daha kurdum o zaman ki amacım sadece kendimi geliştirmekti ve Rabbime şükürler olsun ki sonunda istediğim oldu web tasarım konusunda uzman olmasam da bir çok şeyi öğrendim ve bugünlere geldim. Pes etmedim, sıkılmadan araştırdım. Devamlı kendimi geliştirmeye çalıştım web tasarım konusunda ve halen de devam ediyorum.
Kendisinden beş kat büyük ölü sineği taşıyan karıncayı gördünüz mü? On defa , yüz defa , bin defa dener. Cüssesi ile oranlansa, karınca Naim Süleymanoğlu'ndan daha güçlü çıkacaktır. Mazereti yoktur karıncanın. Ya başaracaktır. ya da başarı yolunda ölecektir. Bir karınca ailesi, bir mevsimde 5 milyondan fazla ölü böceği yer altına indirir. Eğer karıncalar mazeretlere sığınsalardı, çimen yeşilliğinin yerine , böcek leşlerinin üzerinde yürürdük.
Fırtınalar karıncaların yuvalarını dağıtır. Yüzlercesi sellere kapılır gider. Ama sürüklenirken bile mücadeleye devam ederler karşılaştıkları ota , rast geldikleri taşa tutunurlar kendilerini bırakmazlar her zaman mücadele içindedirler. Yağmur tükenir ; hayatta kalanların yarım saat sonra yüzeye yeniden kapı açtıklarını görürsünüz.
Hayatın karıncalara sunduğu zorluklar , bizi yüzleştirdiği zorluklardan değildir. Bir damla yağmur, çelikten bir külçe gibi sırtlarına iner. Her yağmurda evleri başlarına yıkılan karıncalar vazeçmezken, biz hangi deprem yüzünden vazgeçeceğiz?
Kimse aşağılanmayı , başarısız görülmeyi kabullenmek istemez. Hepimiz onurumuzu canımız gibi koruruz. Oysa başaramamak ayıp değildir; üzerine düşeni yapmamak ayıptır. Onurunuzla bağdaşmayacak işler yaptığınız da , mazeretlere sığınarak kendimizi savunmamız gerekmiyor. Nefsimiz ezilecekse ezilsin, akıllansın ve böylece bizi bir daha mahçup etmemeyi öğrensin.
Şiddetli zorluklarınız bileğinizi bükemez; yeter ki siz bükmeyin. Boğuştuğunuz şartların ağırlığı, gelecekteki başarınızın büyüklüğünün ipuçlarıdır. Yeter ki isyan etmeyin. İsyan ederseniz gaibten sert bir taş gelir , başınız kırılır.
Sonuç olarak; Aşağılanmaktan korkarak mazeretlere sığınırsak , yükselmenin yolunda adanamayız. Mazeretlerimize inanacaklarını veya dikkate alacaklarını sanıyorsak yanılıyoruz. Nefsimiz suçlu ise tembelliğinin cezasını çeksin. Eleştiriler çoğu zaman cesaretin kaynağıdırlar. Cesur olun; kimsenin gözüne girmek zorunda değiliz. En doğru sözü vicdanımızdan dinleyeceğiz
karınca örneği cok guzeldi. bi de cidden mükemmel anlatmissin.
Teşekkür ederim Başkan. Pardon Lady :)
son yazimda bu yazindan bahsettim gelsen yaa ^-^
Teşekkür ederim Başkan, hemen gelip bakacağım şimdi
Merhabalar Gökhan kardeşim;''Hiç bir mazeret doğruyu değiştirmez..''sözünü teyit eder gibi açıklamaların ve cesaretin, başarının kaynağı olduğunu açıklaman hoşuma gitti.Hayvanların güdüsel olarak başardıklarını,Allah'ın bize verdiği akılla başaramamak,acı bir durum bence.1 ve 2.ci paragrafta buna değinmişsin.Bazen insan kendi kabuğundan çıkıp etrafına bakmalı.Yorum yapmayı istemese de ,her düşüncenin ve her yazılanın değilse de mutlaka meraklarına ve düşünce yapısına uygun birilerinin olduğunun,en azından farkına varmalı.Sonrasında web sitesi açmak için uğraşılarını sanki daha evvel de okumuşum gibi bir duyguya kapıldım.Ben bir yakınımızın:''Blog aç ;madem yazıyorsun paylaşımlar yapar,hem yazar,hem de bu iç sıkıntından kurtulursun..''demesi üzerine,önce normal akıştaki goggle+profil sayfamda yazıyor ve paylaşımlar yapıyordum.Ben sıfır bilgi sahibi değildim.Bloğu kızımla açtık ve üniversiteye hazırlanan torunumu kurslar vb işleri nedeniyle evde göremez hale geldim desem abartmış olmam.Neyse senin de şu an adını söylesem bileceğin saygıdeğer bir blogger kardeşimden yardım istedim.Şablonu dahil sayfamı oluşturdu.Daha yazıları kesmeyi,resim video yüklemeyi yapamıyorum.Ama mutlaka bir şekilde başaracağım.Seni geceler boyu çalışıp,sıkıntıya girerek kendi siteni oluşturduğun için kutluyorum.Gerçekten çetrefilli bir iş.Ama hepiniz ayrı ayrı değerli gençlersiniz.Şanslı olduğumu ve bu aktivitelerden dolayı hakikaten mutluluk duyduğumu söylemeliyim.Seni kutluyor ve yeni yazılar da görüşmek üzere diyorum.İyi günler ve başarı dileklerimle.Ece ablan.
Çok Teşekkür ederim Ece Abla
anlatış tarzın çok iyi. okunası hoş bir yazı olmuş eline sağlık abi :)
Teşekkür ederim kardeşim
Helal olsun size! Ne güzel başarmışsınız zoru! En baştan başlamak zordur. Hayat kolay değil ama bunun idrakinin farkına varıp gayretli ve sabırlı olabilmek önemli olan! Karıncaların bu denli gayretli olduğunu da bilmiyordum doğrusu! Demek ki bir karınca azmi lazım bizlere! Nerdeee :)
Teşekkür ederim. Biz insanlar karıncalardan daha üstün zekalı varlıklarız yeterki yaptığımız bir şeyi isteyerek yapalım.
Elinize sağlık motive edici bir yazı olmuş. İkinci paragrafı okurken bir gün benim de kendime söylediğim ( aslında korku dolu olduğum halde) şu söz geldi aklıma "Biz rüzgardan korksaydık bu dağlara çıkmazdık"
Teşekkür ederim Ümmühan hanım
Evet haklısın. Zaten Korkaklar cesaretli olamaz. Bir de "aptal cesareti" vardır o da ayrı bir durum. Bu arada Blogger'a geçtiğim ilk dönemler ben de müthiş zorlanmştım ama cesaret ile korkmadan kodları kendi kendime boza boza öğrenmiştim :)
Kesinlikle… En güzel öğrenme şekli yapma-bozma yoluyla öğrenmedir bende defalarca yapar yapar geri bozardım ve her defasında yeni bir şey öğrenirdim
güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık …
Teşekkür ederim.
Mazaretlerin ardına sığınarak zaten başarı elde edilemez.Tekrar tekrar denemeliyiz bazı şeyleri.Bir süre sonra olacaktır.Güzel anlatmışsın kardeşim.
Teşekkür ederim abi
Böyle azim ve başarı öykülerine bayılıyorum.Ne mutlu bak siten de çok güzel ve yüreklendirici :)
Böyle güzel yorumlar da bana daha çok azim veriyor. Teşekkür ederim