GenelKişisel

İnsan İle Uğraşmak (Mim)

Blog yazarı ve blogunu yeni keşfettiğim Erhan GENÇ  yazısında beni mimlemiş. Öncelikle kendisine teşekkür ediyorum ve insanlar ile uğraşmak nasıl bir şey olduğunu bana göre nasıl bir şey olduğunu yazmak istiyorum.Öncelikle şunu belirtmek istiyorum bütün insanlar, renk , dil ,din, mezhep, ırk olmaksızın bütün insanlar benim için çok değerlidir.

Gündelik Hayata İnsanlarla Uğraşmak

Gündelik hayatımda mesleğim gereği bir çok insan görüyorum ,bazen çok sinir bozucu insanlar olsa da elimden geldiği kadar moralimi bozmamaya gayret ediyorum. Örneğin dolmuşla iş yerinden çıkıp eve giderken genel de telefondan açıp bir şeyler okurum ama bu şunu yapmıyorum , dolmuşa yaşlı veya hamile bir bayan bindiği zaman kafamı telefona kömmüyorum, elimden geldiği kadar insanlara yer vermeye çalışıyorum. Bazı insanlar var ellerinde telefonda veya dışarıyı seyrediyormuş gibi yaparak ayakta duran yaşlı insanları görmüyormuş gibi yapıyorlar o tip insanlar beni çok sinirlendirir. Dolmuşla gideceğiniz yer çok olsa 1 saatlik yerdir , insan 1 saat ayakta dursa bir şey olmaz ama o yaşlı insana yer verse o insan ne kadar mutlu olur. Onun mutluluğu , o yaşlı insana yer veren kişiye de yansır.

İş Hayatında İnsanlarla Uğraşmak

Yukarıda söylediğim gibi mesleğim gereği bir çok insanla gerek telefon da , gerekse yüz yüze görüştüğüm oluyor. yüz yüze görüşürken yani mesela insanlar gelip yüz yüze bir şey sorduğunda aklına takılan o şeyi anlatırken örneklerle anlatabiliyorum ve karşımdaki insan da daha iyi anlayabiliyor. Fakat bazı zamanlar oluyor ki  tam da işlerin en yoğun olduğu zamanda telefon çalıyor. Müşterimizin biri arıyor vay efendim vergi dairesinde borcu çıkmış bu borç ne zaman çıkmış, yok ben bu borcu ödedim fakat şöyle bir şey var.

Örneğin diyelim ki  2014 yılının gelir vergisi 1. taksit 2015 yılının MART ayında 2. taksit 2015 yılının TEMMUZ ayı sonuna kadar ödenir. yani 2 taksitte ödenir mükellef gitmiş 2015 yılında ocak ayında borcu yoktur belgesi almış , çünkü o dönemde borcu yoktur borcun vadesi 2015 Mart ve Temmuz ayında olduğu için  2015 yılının ocak ayında borcu olmadığı için borcu yoktur belgesi alabilir fakat aradan 3 ay geçtikten sonra tekrar borcu yok belgesi almaya gittiğinde karşısına 2015 yılının gelir vergisinin 1. taksiti çıkıyor sonrada mükellef bir sinirle bizi arıyor.vay efendim benim borcum yoktu da bu borcu nereden çıkardınız, sanki muhasebeci kendisine vergi çıkarmak için can atıyor :) gel de bunu şimdi bu kadar sinirli insana telefon da anlat , neyse yine de anlatıyorum diyorum böyle böyle açıklamalı olarak anlatıyorum biraz düşündükten sonra  ”Ha öylemi” diyor ama  3 – 5 dakika geçmeden aynı şeyi tekrar soruyor , tekrar anlatıyorum böyle böyle diye tabi çoğu yine anlamıyor ister istemez elimden olmayarak biraz sinirlenebiliyorum ama sinirlensem de elimden geldiği kadar karşımda ki insanı kırmamak için elimden geleni yapıyorum. Yani kısacası belirtmek istediğim  karşıdaki insan , beni çileden çıkartmaya çalışsa da elimden geldiği kadar kimseyi kırmamaya çalışırım. Olabilir insandır anlayamayabilir. Sinirlensem bile bunu karşımdaki kişiye yansıtmamaya çalışıyorum.

İlgili Makaleler

17 Yorum

  1. selam

    sağlık sektöründe insanlarla uğraşmak inanılmaz yorucu ve zahmetli. İnsanımız son 10 yılda acayip bir başkalaşım geçirdi. Sağlık çalışanını aşağılar hale geldi. Doktora bile en küçük saygıyı göstermiyor. Sıra bekle dersin beklemez, randevu ayarlamak için bile doktoru cebinden arar, test sonucunu kabul etmez, telefonda hakaretler yağdırır..

    Bizim sektörde çok zor iş insanla uğraşmak.

    1. Evet elif abla çok haklısın, son zamanlar da neden böyle bir şey yaparlar anlamıyorum ama , insanlar sinirlerini doktorlardan çıkarıyorlar. İşiniz ve mesleğiniz gerçekten çok zor Allah sabır versin.

    2. Elif Hanım merhaba,
      Sağlık sektöründe çalışan çok arkadaşım var. Hepsi mutsuz. Hem aldıkları az maaş hem de iş yoğunluğu hem de insanların kaprisleri hepsinin psikolojisini bozmuş durumda. Eskiden sıra bile bulamayan insanlar şimdi kaprisli insanlar olmaya başladılar. Allah tüm sağlık sektörü çalışanlarına kolaylık versin.

    3. Gökhan Bey,
      Mim'e olan ilginiz için teşekkür ederim. Muhasebecilerin çilesini tek bastıran şey blog yazmak sanırım :) Sağlıkçılar kadar muhasebecilerin de işi zor :)

      İyi çalışmalar.

    4. Rica ederim, aslında bütün mesleğin zorlukları vardır. Arkadaşlar bana ''Ya masa başındasın sen yorulmazsın'' diyorlar belki vücut yorulmuyor ama beyin yorgunluğu gerçekten çok kötü bir şey Rabbim herkese yardımcı olsun inşallah.

  2. Gökhan abi bazı kişilerde var çocuklar 8-9 yaşında hanımefendi 6-7 çocupunuda küçük otobüste otutturmuş yaşlı dedede ayakta yolculuk yaptı. Bide çocuklardan biri kalkıcaktı yer vericekti annesi kalkma dedi.

    1. Doğrudur murat , bu anlattığına benzer bir olay bende görmüştüm dolmuşta, İnsanlarımız bazen nasıl davranacaklarını bilmiyor ne yazık ki

  3. Hayattaki en zor şeylerden biridir insanla uğraşmak. Bu yüzden böyle bir iş sektörü içinde olanlarında buna dayanıklı olması gerekmekte.Örneğim; İnsan yüzü görmekten bıkmış bir hemşirenin davranışları, yapmış olduğu iyiliğin önüne geçmemeli diye düşünüyorum.

  4. Sana yakışır davranışlar zaten kardeşim.Benim kadar çeşitli insanlarla meslek yaşantısında karşılaşan varmı acaba? Zor be:)

  5. Çok sabırlıyımdır ama işimden de yola çıkarak söylüyorum ki DÜNYANIN EN ZOR İŞİ İNSANLARLA UĞRAŞMAK .

    1. Kesinlikle öyle , insanlar ile uğraşmak , insanları memnun edebilmek gerçekten çok zor.

  6. Merhabalar.

    İnsan ile uğraşmak mimi'nizi okuduktan sonra, insanları incitmemek ve kırmamak adına Osman Hulusi tarafından kaleme alınmış bir divan şiirini müsaadenizle paylaşmak istiyorum.

    Sakın nefsine uyup bir can incitmeyesin
    Hüsn ü edebi koyup bir can incitmeyesin
    El ile döğseler de dil ile söğseler de
    Bin kez incitseler de bir can incitmeyesin.

    Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır
    Hal de haldaşlarındır bir can incitmeyesin
    Beyhude canın sıkıp insanlığından çıkıp
    Dil ka'besini yıkıp bir can incitmeyesin.

    Selam ve dualarımla.

  7. Ah o sabrın kırıntısı olsa bende. Kendi ruhunu eğitebilmek de yatıyor sırrı sanırım. Doğru mudur?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu