Bildiğiniz gibi 13 mart 2016 tarihinde Ankara‘nın kalbi dediğimiz yerde Kızılay medyanında hainler tarafından patlama gerçekleştirildi. Bunun üzerine herkes profil resmini karartı, sosyal medya hesaplarında tamamen siyah resimler paylaştı. Televizyonlarda yarışma programları patlamanın olduğu gün çıkmadı. Sözde, çünkü onlar o kadar çok üzüldü ve yarışma programlarını ancak bir, iki günlüğüne iptal edebildiler. Belki biraz saçmalıyorum ama lütfen kusura bakmayın gerçekten çok sinirliyim. O yüzden duygularımı biraz karışık yazabilirim kusura bakmayın.
Bugün işten eve geldim haberlere bakayım derken kanalları geziyordum bir de baktım ki ne göreyim evlendirme programları, gerçi ben o tür programlara, insanlar ile alay eden, dalga geçen programlar diyorum bu benim kişisel düşüncem, herkes farklı düşünebilir herkes izleyebilir ve sevebilir de o tür programları. bir kaç dakika bakayım dedim. Çünkü gerçekten inanamadım daha patlamanın üzerine 2. gün geçmiş böyle bir günde yas tutacağımıza, herkes eş adayını bulmaya gelmiş bir de kırmızı karanfil takmışlar, resmen milletle alay eder gibi, kimse beni yanlış anlamasın ben kimsenin eğlencesine karşı değilim. Herkes evlenebilir, eş adayını arayabilir ona kesinlikle bir şey demiyorum benim kızdığım şey böyle bir günde bu kadar insanımız vefat etmişken, onların orada sanki hiç bir şey yokmuş gibi eğlenmeleri beni o kadar kızdırdı ki anlatamam. Allah’tan hemen kapattım o kanalı, onlar için diyorum hani yastaydınız, hani vefat eden vatandaşlarımızın, yaralanan vatandaşlarımızın acılarını paylaşıyordunuz ne oldu daha 3. günde yas bitti mi ne kadar çabuk unutuyoruz her şeyi, bazen diyorum ki ya bende bir şey var, ya da toplumumuz çok değişti diyorum ama düşünüyorum toplumdaki o tür düşünceli insanlar çoğaldı.
Sadece öyle programlarda değil sosyal medya sitelerine baktığınız da sanki hiç bir şey olmamış gibi patlamanın daha 2.gününde bazı görgüsüzler yok efendim şuraya eğlenmeye gittim diye oranında konumunu ( adresini ) paylaşmış hava atıyor, bazıları gidip bir lokantada yemek yerken resmini çekmiş, üzerine de ‘‘Bugünde böyle olsun dedik” diye yazmış paylaşmış, zannedersin ki kendisinden başka hiç kimse o yemeği yememiş, madem onu yiyorsun Allah daha çok versin daha çok ye peki neden görgüsüzlük yapıyorsun hele de böyle bir günde, öyle bir resim paylaşacağına aç bir dua paylaş vefat eden vatandaşlarımız için.
Son olarak : Lütfen kusura bakmayın ilk defa böyle bir yazı yazıyorum ama gerçekten bu tür durumlar beni çok sinirlendiriyor. Sözlerim sanki hiç bir şey olmamış gibi davrananlara Ülkemizde birileri can verirken birilerinin hiç bir şey yokmuş gibi davranması beni çok ama çok sinir ediyor. Şunu da belirtmek istiyorum, ben kimsenin eğlencesine falan karışmıyorum. Herkes dilediği gibi yaşar, fakat en azından böyle günlerde bu tür şeyler yapmayalım toplum olarak, bazı kişiler şöyle diyebilir: Orada insanlar öldü diye biz eğlencemizden gerimi kalalım diyebilirler, Evet kardeşim gerekirse oradaki insanların acısını paylaşabilmek adına eğlenceden geri kal, Çünkü eğlencen kaçmıyor, sonrada eğlenirsin.
Bu patlamada, önceki patlamada hayatını kaybeden insanlarımıza ve bütün Şehitlerimize Rabbim’den rahmet diliyorum. Rabbim onların mekanlarını Cennet etsin inşaallah.
Rabbim Askerlerimizi ve Polislerimizi her türlü tuzaktan, hainlerden ve belalardan korusun inşaallah.
Kusura bakılacak hiçbir şey yok, tersine yerden göğe kadar haklısın kardeşim. Ben facebook hesabımı niye dondurdum sanıyorsun? Aynı sebepten….dayanamıyorum şehitler gelirken, tabutlarla millet şunu yedik, bunu yedik derdinde:( hele o evlilik programları vs. zaten kepazelik kırmızı karanfilli çıkmışlar demek hey Allah'ım hakikaten alay eder gibi:(((((
İnan bana abla sırf o tür programlar yüzünden televizyonu açmak istemiyorum. Zaten sadece haber seyretmek için izlerim televizyonu onunda cılkını çıkarıyorlar bazen.
İnstagram'a twitter'a giremiyorum artık. Herkes ilk günü üzüldü, 2. günü kendi hallerine devam ettiler. Herkes her şeyi bıraksın bu duruma üzülsün demiyorum tabiki ama eminim o gün, o insanların içinde kendi tanıdıkları olsaydı dünyayı yıkmaya çalışırlardı. Fakat canı yanan bir başkası olunca artık normal sayılıyor böyle günler. Ben alışamayacağım, umarım kimsede alışmaz böyle günlere.
Benim anlatmak istediğimde tam olarak bu, bende kimseye her şeyi bıraksın ve üzülsün demiyorum. Ama en azından biraz empati yapalım kendimizi canı yanan o insanların yerine koyalım. Umarım bu son olur ve bir daha böyle acı günler yaşamayız.
Ben susar mesela, içime çekilirim. Sadece bombalarda ölümlerde savaşta değil, bayramda seyranda, özel her günde iyi ve kötü, ne bir kelime yazarım ne bir şey paylaşırım. çok döktürmeninde manası olduğunu düşünmüyorum. Klavye karşısında yaz yaz, bak ben çok duyarlıyım demek olduğunu da düşünmüyorum. Ama tv konusunda evet toplumca bari örnek olunması lazım:(
Ben yazarken, böyle bir şey düşünmedim sadece rahatsız olduğum konuyu dile getirmek istedim. Ayrıca bizler yazmalıyız ki bizleri okuyanlarda biraz daha duyarlı olsun.
Yazacağız tabi
sadece çok çok çok abartanlar var..:((
Tabi o sizin düşünceniz saygı duyarım. Fakat ben çok çok çok abarttığımı düşünmüyorum, sadece gördüklerimi yazdım.
Bir olmayı ne zaman becerebildik ki? Becerebilecek miyiz? Keşke yapabilsek.
Haklısınız
Keşke yapabilsek, bir olsak, birlik olsak
Öyle bir hale geldik ki, insanları anlamak için aynı acıyı yaşamamız gerekiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ama unuttuğumuz şu ki ateşin içindeyiz :((
Dediğiniz gibi ateşin içindeyiz fakat bunun farkında değiliz.
İnsanımızda, kendi milletine sevgi, saygı olsa böyle olmaz. Bu bencillik ile nasıl yaşıyorlar ki, abi?
Haklısın ufuk, genelleme yapmıyorum ama bir çok kişide ne saygı var ne sevgi, insanlar sadece kendilerini düşünür olmuşlar.
Bir arkadaşım Suriyeli birisinden aynen şöyle naklediyor. ''Bizimde ülkemizde bombalar patlıyordu. Bizde bombalara bir süre alışmıştık. Taki üzerimizden Uçaklar bomba atana kadar.'' Uyumamalıyız. Biz millet olarak güçlüyüz. Fakat uyumamalıyız…
Miller olarak güçlü bir milletiz lakin bunu yaşayamıyoruz.
Böyle yazılar yazdırıyorlar işte Gökhan Bey. Sonuna kadar haklısınız.
Teşekkür ederim.
Ne kadar haklısın Gökhan. Durup durup ağlıyorum. İçime birşey oturdu kalkmıyor. Hicbirsey paylasqsim gelmiyor ki. Bir de sosyal medyada ki paylaşımları gördükçe sinirden ölüyorum. İnsanımız olanları idrak edemiyorlar. .
İnşaallah geç kalmadan kendi kültürümüze geri döneriz. Sosyal medya sitelerinde insanlar biraz daha dikkatli paylaşımlar yapar inşaallah.
Merhabalar Gökhan
Ankara da yaşanan son üç olayın ikisinde yakın iki arkadaşımın ailesinden kayıplar yaşadık. Hatta biri yakınımda oldu ucuz atlattım Üzüldük bittik sözün bittiği yere geldik… Lakin bir şey çok ama çok canımı sıktı… Gerçekten sözün bittiği yere gelmiş bulunmaktayız.
İnsanlar 1 gün sosyal medya hesaplarını kapatıp ertesi gün hesabı siyaha büründürerek sosyal medya kahramanlığı yaptığını düşünüyor sanırım. Aynı şekilde bahsettiğin gibi televizyonlarda da insanlar dalga geçer gibi programlar yapmaya devam ediyor.
Acı düştüğü yeri yakıyor. Bir gün değil her gün yanıyor ocağına ateş düşenlerin acısı… Sosyal medyanın, televizyonların, gazetelerin ucuz kahramanları gibi 2 günde unutamıyor acıyı yaşayanlar…
Bundan 3 – 4 ay önce başka bir olay vesilesi ile bende blogumda SOSYAL MEDYANIN UCUZ KAHRAMANLARI diye bir yazı kaleme almıştım. Orada aynen şunu söylemiştim. "Bir gün değil her gün hatırlanmak ve bilinmek için… "
Senin yazın aracılığı ile yeniden dile getirmek ve yeniden hatırlatmak istiyorum. Değerli okurlar 2 günlük sosyal medya kahramanlığı yapıp üçüncü gün gülüp eğlenmek insanlık haysiyetine onuruna yakışmaz. Azıcık hassasiyet…
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle
Merhaba abi
Evet çok haklısın ateş düştüğü yeri yakıyor. Önemli olan acıyı paylaşmak ve acısı olan kişiye bunu hissettirmek. Güzel yorumun için teşekkür ederim.
Merhaba Doktor Hayat, size olayın hemen ertesi günü, yaşanılan olayla tamamen alakasız, kendi makalelerinizi facebook gruplarında paylaştığınızda hiçbir şey söylememiştim ancak burada farklı konuşuyor olmanıza bu kez yummak istemedim. Maalesef insanlar ikiyüzlü Gökhan işte bu yüzden kimse kimseye güvenemiyor, herkes kendini kaybetmiş bir yere koşuyor.
Selam Gökhan abi. Bahsettiğin bu televizyon programları bizim nasıl bir halk olduğumuzu gösteriyor. Demek ki izleniyorlar ki her kanal bu işi yapıyor. İzlenmeseler neden yapsınlar. Tek bir faydalı şey bulunmuyor televizyonda. Özümüz böyle değil, kendimize gelmeliyiz. Bırakmalıyız bu batı hayranlığını, kendi kültürümüze dönmeliyiz. Ülkemize artık sahip çıkmalıyız. Allah korusun bir savaş çıksa bize batı ülkeleri mi bakacak? Ve insanlar neden olayın 2. günü normale dönüyor, çünkü böyle programlar kişiliklerimizi bozuyor. Dünyada her yerde hali kötü olan insanlar, kötü olaylar var. Elbet her zamanda mutsuz durulmaz, ama en azından ülkemizde olanlara duyarlı olmak gerekir.
Aleykümselam kardeşim
Çok haklısın Mustafa, bu tür programlar insanların kişiliklerini bozuyor bence de, insanlar benliğini kaybediyor. Allah göstermesin bizde savaş falan çıksa (RABBİM GÖSTERMESİN ) batı ülkelerinin bize bakmasını bir kenara bırak, onlarda öldürmeye çalışır bizleri.
Kusur senin yazdıkların da değil Gökhan'cım ,yazına konu olanlar da.
Her kelimene katılıyorum.
Blog içeriğim dolayısıyla ,yayınlarımı gelen uğrayan blogcanlarla keyif le sohbet ediyorcasına yazdığım için elim şimdilik yayın açmaya bile gitmiyor.
Dileklerine katılıyorum ama öncekilerden farklı olmayacak maalesef:((
istediğimiz acı çekin kahrolun mahfolun değil sadece farkındalık için bu hesaplar yayınlar kullanılmalı .
Teşekkürler Hatice abla.
çok çok haklısınız nasıl yıllardır kaldırılmadı bu proğramlar ve hala daha iğrençlerini yapmaya devam ediyorlar anlamıyorum aslında izlemeyenler için bir sorun yok izleyenlere de sana bu müstahak ne halin varsa gör mü demeliyiz bilemiyorum.Sizin yazıyı okurken düşündüğüm acaba bu ülkede olan bitene o proğramda evlenemeyen kişiye üzüldüğü kadar tepki gösteriyorlarmıdır oldu ne yalan söyleyeyim
Teşekkür ederim.
Maalesef ki, bana dokunmayan yılan bin yaşasın moduna girdik milletçe. Bir olay mı oldu? Bana veya yakınıma bir zarar gelmediyse, amaan boşver. Peki zarar görenler de senin benim gibi insanlar, toplumdan değiller mi? Dolayısıyla yarın aynı şey benim başıma gelme ihtimali yok mu?
Yalnızca acılı dönemimizde değil, evlendirme programlarının her zaman için şarlatanlıktan ve yapmacıklıktan başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Zaten defalarca söylendi, orada bulunanların %90 ı ajanslardan gelen kişiler, gerçeklikle alakası yok. Ve toplumun beynini yıkamaktan, zihinleri böyle boş şeylerle doldurmaktan başka birşey de değil.
Ben de Shemellon gibi, acılı dönemlerimizde biraz içime çekilenlerdenim. Elbette elimden geldiğince sesimizi duyurmak adına yapabileceklerimi yapmaya çalışıyorum. Ama öyle hassas bir denge ki, hem onların istediklerini onlara vermemek, yani bir yandan hayata devam edebilmek, hem de aynı zamanda acılara duyarlı olabilmek. İnşallah milletçe bunun bilincini kaybetmeyiz.
Sevgiler.
Aynen öyle, bana dokunmayan yılan bin yaşadın modundayız. Fakat unuttuğumuz bir şey var, gün gelir o yılan bir gün bizlere de dokunur.
Teşekkür ederim.
Bir toplumda farklılıklar o toplumun ne kadar zengin olduğunu gosterir. Bu işi siyasete,o suclu yada bu suçluya dökmek ancak bizi kutuplaştırır.Sorun da aslında tam olarak bu.ne tepki koymayı ve becerebiliyoruz ne de birlik olmayı.İnanıyorum ki düzelecek herşey. İnşallah
İnşaallah.
Bana dokunmayan yılan bin yaşarsa bir gün gelir dokunur! Dokunmasa bile giden can insan değil miydi, bir ananın babanın evladıydı, bir evladın anası babasıydı. Allah sabır versin. Duyarlı olmak biraz farklı yorumlanıyor sanırım sosyal medya da.
Evet, bir çok kişi duyarlı olmanın sadece profil karartma olduğunu düşünüyor sanırım.
Sözlerinizde o kadar haklısınız ki, neler hissedebildiğinizi anlıyorum. O kadar can bir hiç uğruna giderken kiminin hiçbir şey umurunda değil maalesef. Sosyal medyada bu tür konularla ilgi kesinlikle polemiğe girmem ama insani görevlerimi yerine getirmeye çalışırım. Klavyeden yazacağım bir kaç kelimeye o acısı tarifsiz ailelerin ihtiyacı yok çünkü. Çalıştığım yerde de bazı insanların (!) umursamaz tavırlarına katlanamıyorum. İçimden istifa edip gidesim geldi. O kadar insan ölmüş dediğim de aldığım cevap ''Suriye'de de insanlar ölüyor.'' oldu! Çoğu insanın umurunda bile değil. Gerçekten kelimeler kifayetsiz, insanlar çoktan alışmış. Bense o ölen çocukların acısına ailelerinden olmadığım halde katlanamıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun. Rabbim ailelerine sabır versin.
Amin.
Hele şu Kanal D'deki "Kısmetse Olur" adlı program tam anlamıyla benim sinirlerimi alt üst etti! O kadar T.C. vatandaşının vefat etmesi bi yana dursun, normal bi zamanda bile bizim gelenek-göreneklerimizi, ahlak yapısını bozan bir program olduğu aşikar! Bu ülke, hatta ne ülkesi azizim, bu Dünya var ya bu Dünya, bu Dünya'nın en büyük sorunu şu CEHALETTİR! Bazen insan ne diyeceğini, ne yazacağını, içindeki siniri nasıl ifade edeceğini şaşırıyor gerçekten. Ne hissettiğini anlayabiliyorum Gökhan Bey. Yazık! Yazık ya! Gerçekten yazık! Başka ne denebilir ki!
Teşekkür ederim.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.Bu her yerde böyle tamam belki hayat bizlerin için kaldığı yerden devam ediyor. Ama kayıplara saygı acılı ailelere saygı ya da insanın kendine saygısı için neyi ne zaman paylaşacağını bilmeden hoyratça yapılan bu paylaşımlarda neyin nesi diyorum ya… Ben çocuğumun doğum gününü bile ertelemişim yaşananlara saygımdan ama insanların umrunda olmaması gerçekten sinir bozucu. Diyecek söz bulamıyorum. Zaten siz söylenileceklerin hepsini dile getirmişsiniz aynen katılıyorum.
Teşekkür ederim.
Büyüüük bir uykuya daldırılan Türk halkı televizyon programlarının ninni edasındaki yayınlarıyla uykusundan uyandırılmamaya çalışılıyor. Haberlerde ne tecavüzler var ne ölenlerin gerçek sayısı ne de gerçek haberler. Uykuya dalmış bu millet, empati yeteneğini de tamamıyla kaybetti. Kimse kimsenin acısını anlayamıyor artık. Anlamak da istemiyor doğrusu.
Zaten yalan haber yapan tv kanallarının haber yayınlarını neden izliyorsunuz ki hala? Onun için bile açmayın tvleri. Kitap okuyun! Karşınıza geçip yalan yanlış şeyleri savunanları susup dinlemeyin doğruyu söyleyin onlara. Yazdıklarına sonuna dek katılıyorum. Öyle hadsizler var ki daha o akşam bile inanılmaz paylaşımlar yaptılar. Çıkarın onları listelerinizden. Başta fark etmeseler de bir gün yapayalnız kaldıklarını fark edecek ve değişmeleri gerektiğini anlayacaklar.
Sayfalarca yazarım sana ama nasıl olsa birbirimizi anlayabiliyoruz.
Daha mutlu yazılarda buluşmak dileğiyle.
Çok haklısınız artık haberlerinde doğruluğuna inanmıyorum. Dediğiniz gibi en güzeli kitap okumak ve o tür kişileri sosyal medyadaki listemizden çıkartmak, ki ben yaklaşık 15 kişiye yakın kişiyi sildim isterlerse bana kızsınlar hiç umurumda bile değil. Dediğiniz gibi zaman gelecek anlayacaklar.
Güzel yorumuz için teşekkür ederim.
Biz bu tip toplumsal mevzularda çok dezenformatif davranıyoruz, sürekli bir kavramsal iç boşaltma amacımız var. Bunu en iyi paylaşımın şekliyle anlayabiliriz. Sürekli bir hedef gösterme amacı bizi zamanla unutmaya itiyor. Bunun nedeni şu hedef gösterdiği tarafın bunu kabul etmesi isteniyor ama o ve kitlesi de karşı tarafı suçlayınca kısır döngüye giriyor. Kısaca siyasileşen her şey duyarsızlaştırır olay bu bu yüzden buna mahal vermemek lazım ama öyle de bir toplum yapısında değiliz.
İnsanların beyinlerini uyuşturmaya çalışıyorlar.
Evet buna mahal vermemek gerek.
Ah Gökhan gercekten oyle tiksiniyorum ki su medyadan. evliliktir yok ne giysemdir bunlara baka baka halk uyuştu gitti ne ölüye saygi var ne diriye. aslinda şu tv kanallari bi hacklenebilse ne guzel olurdu. sondaki duana amin diyorum.
Aynen abla, insanları beyinlerini uyuşturmak'tan başka bir şey yapmıyor. Keşke hepsini yapsalar dediğin gibi.
Teşekkür ederim derya abla.