Sabahattin Ali genç yaşta öldürülmüş bir yazardır ve yazarın bir çok kitabı bulunuyor bunlardan bir tanesi de Kuyucaklı Yusuf kitabıdır. Daha önce Sabahattin Ali’nin kitaplarını hiç okumamıştım o yüzden nasıl bir kitapla karşılaşacağımı bilmiyordum, fakat kitabı okudukça okuyasım geldi, yazarın anlatım tarzı çok güzeldi.
1937’de yayınlanan Sabahattin Ali‘nin bu romanı, Türk edebiyatında öncü bir role sahiptir. Roman, Türkiye’nin o döneme kadar ifade edilmemiş problemlerini dile getirmektedir. Kuyucaklı Yusuf’a kadar Türk romanının ana konusu batılılışma problemidir. Kuyucaklı Yusuf’la ezilen köylü ve toplumsal yapının aksayan yönleri ilk defa içeriden bir gözle ele alınmıştır.
İçindekiler
Kuyucaklı Yusuf Kitabının Özeti
Yusuf, Kuyucak’ta doğmuştur. Bir gün, köylerini haydutlar basmış, bütün ailesini öldürmüştür. Daha çocuk yaşta olan Yusuf bu olaydan sonra kimsesiz kalakalmıştır. Kazanın iyi yürekli kaymakamı köyde tek başına sefil hâlde kalan Yusuf’a acımış, onu evlat edinmiştir. Bundan sonra Yusuf’a herkes doğduğu yerden ötürü Kuyucaklı Yusuf demeye başlamıştır.
Kaymakam, Yusuf’a babalık yapmaktadır. Kaymakam’ın Kuyucaklı Yusuf’tan az küçük Muazzez adında bir kızı vardır. Muazzez ve Yusuf kardeş gibi büyümeye başlarlar. İkisi aynı okulda okumaya başlar. Yusuf oldukça zekidir. Fakat küçük yaşta yaşadığı olumsuz tecrübeler, dış etkiler onu dış dünyaya karşı sert, acımasız yapmıştır. Bu yüzden okuyamaz. Bir yandan da kaymakamın eşi Şahende Hanım, Yusuf’a üvey annelik yapmakta, onu hiç sevmemekte, fırsat buldukça onu hırpalamaktadır. Bu ruh hâli içinde Yusuf büyür, yetişkin bir insan olur.
Yusuf büyüdükçe Muazzez’e karşı derin hisler beslemeye başlar. Muazzez onun üzerine titrediği bir varlık olur. Muazzez’i bütün kötülüklerden korumaya çalışır. Şahende Hanım’a hiç güvenmemekte, onun kızına dahi kötülük yapabileceğini düşünmektedir. Yusuf ve Muazzez bir gün bayram yerine giderler. Kasabanın külhanbeyi, hovardalığıyla ün salmış Şakir, Yusuf’un yanında Muazzez’e laf atar, ona sarkıntılık yapmaya kalkar. Bunun üzerine Yusuf onu oracıkta döver. Şakir, bunu hiç unutmaz. Çok zengin olan Muazzez’i elde ermeyi kafasına koyar. Çünkü her dediği olmuştur şimdiye kadar. Bir düzen kurar. Muazzez’in babası kaymakamla kumara oturur, onu borca sokar. Borcuna karşılık Muazzez’i ister ondan. Kaymakam mecburen kabul etmek zorunda kalır.
Tavsiye Bağlantı: Zülfü Livaneli – Son Ada
Bunu öğrenen Yusuf, bakkala gider. Kaymakamın borçlandığı parayı bakkaldan alır ve Şakir’e öder. Muazzez, bu sefer de bakkalla evlenmek zorundadır. Düğün günü, Muazzez’i elde etmeyi kafasına koymuş olan Şakir, kaza süsü vererek bakkalı öldürür. Çok güçlü olduğu için ceza almaktan da kurtulur. Muazzez’in ailesine şantaj, baskı yoluyla Muazzez’i vermelerini söyler. Bütün bu gelişmeler olurken Yusuf içten içe Muazzez’i çok sevmektedir. Fakat fakir olduğu ve Şahende Hanım onu sevmediği için duygularını hiç dile getiremez. Sadece Muazzez’i kötülüklerden korumaya çalışır. Bir gün, Muazzez, Yusuf’a açılır. Onu çok sevdiğini itiraf eder. Yusuf çok şaşırır. Asla ümit edemeyeceği hayali gerçek olmuştur. Olaylar bu şekilde gelişiyor, okumak isteyenleri düşünerek daha fazla bilgi vermek istemiyorum.
Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf Kitabıyla İlgili Düşüncem
Diğer kitaplarını bilmiyorum ama Sabahattin Ali‘nin Kuyucaklı Yusuf kitabı gerçekten çok güzeldi ve kesinlikle herkesin okuması gereken kitaplardan bir tanesi, kitapta konu çok güzel ve akıcı bir şekilde anlatılmış, herkese tavsiye ederim. Kitabı okumak istemezseniz eğer filmini izleyebilirsiniz, ben filmini izlemedim ama bir gün filmini de izlemen istiyorum.
Lise döneminde benim de okuduğum ve çok beğendim bir kitaptı. Bu arada kitabı çok iyi özetlemişsiniz ben bir türlü sitemde kitap incelemesi paylaşmaya cesaret edemiyorum özeti abartıp sonunu vb söylerim diye :)
Teşekkür ederim Ali.
İçinden geldiği anlatmalısın bence en doğal haliyle, başaracağından eminim.
Lisedeki dil anlatım hocam okutmuştu bana da, güzel bi nostalji yaptım sayende. Sabahattin Ali’nin kötü kitabı yok ki zateen :)
Aynen, Sabahattin Ali mükemmel bir yazar, eserleri de gerçekten ok güzel :)
Sabahattin Ali’yi hiç okumamıştım. Hikayesi güzel diyebilirim, dili de akıcıysa okumaya değer. Not ediyorum bir kenara :)
Hikayesi çok güzel, beğeneceğinizi umuyorum. Ayrıca kitap okuru boğmuyor yani sıkılmıyorsunuz okurken. :)
Konusu gerçekten güzelmiş,özeti çıkmış ama sonunu merak etmemek elde değil…
Konusu gerçekten de çok güzel bir kitap, :)
Kuyucaklı yusuf sabahattin alinin en güzel eserlerinden biri.Ama dinlediğimiz ama yazarıninı bilmediğimiz türkülerin de yazarıdır bunlardan en meşhur olanı “Aldırma gönül aldırma ” şiiridir.
Her kitapseverin okumasıni ve dinlemesini istediğim ender yazarlarımızdandır.Işıklar içinde yatsın.
Evet Sabahattin Ali’nin sadece kitapları değil, bir çok şiiri de mevcut, Zülfü Livaneli’nin söylediği Leylim ley türküsü de Sabahattin Ali’ye ait bir eserdir.
Mekanı cennet olsun inşallah.
Hep adını duyduğum ama, okumadığım bir kitap Kuyucaklı Yusuf.Hiç böyle bir konu hayal ememiştim.İlk fırsatta okuycam.Seviyorum Sabahattin Ali’yi.
Okuduğun zaman çok beğeneceğinden eminim. Çünkü gerçekten çok güzel bir roman, en azından benim için öyleydi. Okurken hiç sıkılmadım diyebilirim.
Daha önce Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabını okumuştum.
Sabahattin Ali gerçekten mükemmel bir yazar gerek diliyle gerek konuyu anlatış biçimiyle çok sevdiğim, başarılı bir yazar. Kitap yorumunu paylaştığın için çok teşekkür ederim Gökhan abi.
Rica ederim kardeşim. Evet Sabahattin Ali çok başarılı bir yazar, eğer öldürülmemiş olsaydı eminim ki daha bir çok başarılı çalışması olurdu. Yakında Kürk Mantolu Madonna kitabının yorumunu da ekleyeceğim.