GenelKişisel

Amaçsızlık- İradesizlik

İşlerini erteleyenleri şimdi çalışmaya zorlayacak bir idealleri yoktur. Bugün, yıllar sonrasında meyvesini bekledikleri bir ağacı sulamaları gerekmiyordur. Amacı olmayan uzun vadeli hayatında , aynı hedefe yönelik istikrarlı eylemler yoktur.  Amaçları hayatlarını ve dolayısıyla eylemlerini ele geçirememiştir; boşluklarını nelerle dolduracaklarını düşünmezler. Modern teknikler günlerini nasıl dolduruyorsa saniyeler o şekilde harcanır. Hayatları televizyonla,  akıllı telefonlarda sosyal medya hesaplarına bakmakla, dedikodu ve değersiz tartışmalarla tükenip geçer.
 
 Eğer insanın büyük amaçları yoksa , kendini hayatın ortasındaki bir saman çöpü gibi bulur ve her gelen fırtına kendisini bir yana sürükleyecektir. Bu durum devam ettiğinde, kişi öz iradesini yitirmeye başlayacaktır. Eylemleri her geçen gün çevresi tarafından belirlenmeye başlayacaktır.
 
Yiyecekleri ve giyeceklerinize kadar hatta kiminle görüşüp kiminle evleneceğinize kadar her şey başkalarının eline geçer.  Hedefiniz yoksa , çevrenin yontup durduğu, bahçelerin köşelerinde kullanılan biblolara dönüşürsünüz. Amaçsız insan , kendisi için, kendi adına özel bir gayret sarf etmez. Yapması gereken işleri araştırma zahmetine katlanmaz. Öğrenmek için okumayı ve hele yazmayı hiç düşünmez; bunları alay edilmesi gereken aptallıklar zanneder. 
 
 Burada kendimden bir örnek vermek istiyorum, ben matematiği hiç biraz sevmezdim lise 1. sınıfta fakat sınıfta hiç kimseyi de rahatsız etmezdim. Hocayı dinlerdim ama yazı yazmazdım çünkü anlayamıyordum hocaya karşıda hiç bir terbiyesizliğim olmamıştı. Her neyse matematikten yıllık ödev aldım. hiç unutmam Polinomlar konusuydu toplam 17 – 18 sayfa yazmıştım. tabi o zamanlar bilgisayar çıktılarını da kabul etmiyorlardı hocalar oturup elimle yazmıştım sanırım 4 – 5 gün sürmüştü okuldan geldikten sonra başlıyordum. Yıllık ödevimi verdim hocanın verdiği puan 24 olmuştu neden öyle bir şey yaptı anlamamıştım.
 
 Konuşmak istedim ama cevap vermedi ve matematik karneme 1 düştüğü için teşekkür belgesi alamamıştım. Sağlık olsun dedim ama çok canım sıkılmıştı böyle bir haksızlığa uğradığım için. Sonra matematikten tamamen nefret ettim. Aradan bir kaç ay geçti o hoca karşıma çıktı ve benimle konuşmak istediğini söyledi, bu defada ben konuşmak istemedim çünkü kızgınlıkla bir şey demekten , kalbini kırmaktan korkuyordum sonuçta hoca bayandı, gerçi erkekte olsa bir şey ifade etmezdi çünkü bana saygısızlık etmemeyi öğretmişti ailem, evet bu saygısızlık değildi belki yani konuşmak hakkımı aramak ama konuşmak istememiştim nedense, bunun üzerine bir kaç saat sonra beni müdür yardımcısı çağırdı, matematik hocası da oradaydı bana haksızlık ettiğini söyledi ve vicdan azabı çekiyorum dedi lütfen kusura bakma, beni affet dedi bunun üzerine, ben sizi Allah'a havale ettim. Allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın ben affetsem ne olacak kaybettiğim teşekkür belgesi geri gelecek mi dedim haklısın dedi ve sinirlendim odadan çıktım.  Ben öyle bir hata yaptım derste yazmayarak buradan öğrenci arkadaşlara sesleniyorum dersleri dersi anlamak istiyorsanız eğer mutlaka not alın.
 
Başkalarının amaçsızlığı ve iradesizliği bizi üzmemeli; ama bize daha çok çalışmamız ve sonsuzluğa olağanüstü kişilikler taşımamız gerektiğini telkin etmelidir.

İlgili Makaleler

18 Yorum

  1. Bahsettiklerinizde gerçekten haklısınız. Yazınızı okurken Montaigne'nin şu sözü geldi aklıma paylaşmak isterim:
    ''Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder.
    Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.''

  2. Yazını çok beğendim, özellikle de ikinci paragrafı. Hemen yazıyorum onu bir kenara ki bana neden derslerime çalışmam gerektiğini bir kez daha hatırlatsın. Cidden çok hoşuma gitti orası ya :DD

  3. Şahane bir yazı olmuş Gökhan;) kalemine sağlık. Pazar günü insanları düşündürtmeye yöneltecek bir yazı. Ki malesef düşünmeye az zaman harcadığımızı da düşünecek olursa insan olarak…
    Farkındalık yaratabileceğini düşünüyorum

    1. Teşekkür ederim Seda.
      Evet malesef ki çok az düşünene bir toplumuz
      Umarım faydalı olmuştur okuyanlara.

  4. Bu matematik öğretmenlerinde mi bir sıkıntı var. Benimde matematiği sevmememin nedeni bir öğretmendi.Güzel bir yazı olmuş teşekkür ederiz :)

    1. Aslında insan bir şeyden soğuduğu zaman onu sevemiyor, sanırım bu herkeste aynı.
      Rica ederim.

  5. Aynı durumları bizlerde çocuklarımızda yaşıyoruz, öğretmene küstülermi dersi de sevmiyorlar. Tespitiniz çok doğru fakat ALLAHA (C.C.) havale etme olayını çok düşünmüş birisi olarak, affedelim ki affedilelim diyoruz.
    Çok güzel bir yazı olmuş
    Emeğinize sağlık.

    1. Benim ki öğretmene küsmekten ziyade, haksızlığa uğradığım için çok zoruma gitmişti
      Zaten ben affettim Rabbim'de affetsin inşallah.
      Teşekkür ederim.

  6. Her zaman not almak gerek. Ama düzgün bir yazı ile yazılmalı bence yoksa çalışılmıyor. :) Teşekkürler

    1. Not almak gerçekten çok faydalı bir şey, örnek veriyorum iş yerinde çalışırken 2 – 3 saat sonra yapacağım işi bile kendime göre not alırım. İş yerindeki arkadaşlar bazen gülerler bana zaten birazdan yapacaksın neden not alıyorsun diye, fakat bana söylediklerini kendiler unuturlar. Bende not aldığım için Allah'a şükür unutmam, tabi burada mesele unutma veya unutmama meselesi değil.
      İnsan not almayı prensip haline getirdiği zaman bir daha bırakamıyor. Devamlı not alanlar bilirler, not almanın insana çok faydası vardır.
      Herkese de tavsiye ederim sadece derslerde değil, her ne yaparsa yapsın not alan insanlar daha başarılı olacaktır. diye düşünüyorum.

  7. Aynı ödevi almışız ve benimde matematiğim çok zayıftı :) yazınızı da çok beğendim.
    Bir de sayfanın akışı çok hoşuma gitti bloğunuzu yeni görüyorum.Mouse ile sayfada kaydırma yaparken yumuşak inişi cok hoşuma gitti.

  8. Güzel bir Serüven olmuş ama anlatım bozukluğu var bir yerde onu bulup değiştir .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu