Kişisel
Okuma ve Yazma İsteksizliği
İnsanlık tarihindeki büyük değişimlerin sırrını biliyor musunuz? Atalarımız binlerce yıllar boyunca mağaralar da yaşamışlar , vücutlarını hayvan postları ile örtmüşler. Yeryüzünde büyük şehirler kuruşumuzun ,yollar insan edişimizin ve sınırsız sandığımız dünyayı bir avuçluk köye dönüştürmemizin tarihi çok yenidir. İnsanlık tarihi boyunca öğrenebildiklerimiz den kat kat fazlasını sadece son yüzyılda keşfettik. Neden ve hızın sebebi sizce nedir?
Bu hızın sebeplerinden birisi , insanların önce ulusal ve ardından evrensel diller geliştirmeleridir. bu sayede başka milyonların bilgilerini kazanmanın yolunu kolaylaştırdılar. Bu bilgilenme ve değişme yolculuğu , atalarımızın yazmayı keşfederek okumayı keşfettik ; okumayı keşfederek diğer dilleri ve iletişim kanallarını evrenselleştirdik ; dünyayı tanıdık. Eskiden belli sayılar da insan okuyup yazabilirdi ; aralarından , okuma yazma ve yabancı dil bileni padişah yaparlarmış. Günümüzde ise herkes okuyup yazabiliyor ;herkesin bir yabancı dili var , çoğu kişi eski filozoflardan daha iyi ,Şimdiki çocuklar , Ay hakkında neredeyse Aya ayak basan Armstrong kadar bilgiye sahipler .
Gördüğümüz gibi , devrim gibi değişmenin sırrı önce okumak ta; sonra yazmakta gizlidir . Öğrenmek okumakla , Yapmak yazmakla gelişir , Yapacaklarınız yazarak geleceğinizin haritasını çizersiniz . Bildiklerinizi gerektiğinde hatırlamayabilirsiniz ; ama yazdıklarınız her an gözlerinizin önünde bulunabilir. Not tutmayan yapacaklarını yazmayanların büyük başarılara ulaşacaklarını sanmıyorum.Vehbi koç yazar değildi ; hayatını yazmakla değil , ticaretle kazanıyordu. Ama hayatına on binin üzerinde iş mektubu sığdırabilen Koç , başarışını yazdıklarına borçludur.
Kimi gençler , kitaplardan etkilendiklerini , ama başarı yolculuğunu sürdüremediklerini söylüyorlar Heyecanlarının çabuk sönmesinden şikayet ediyorlar. Onlar yazmayanlardır; yazdıklarını okumayanlardır. Size , kendinizi geleceğinizi ve düşündüklerinizi yazma ve yazdıklarınızı her fırsatta okuma alışkanlığını öneriyorum. Her gün olmasa bile , haftanın belli günlerinde veya yaşadığınız bir olayı bir deftere not almanız o olay hakkında sonraki zamanlar da sizin daha iyi kararlar vermenize çok fayda edecektir.
Dediğiniz gibi tecrübeleri not almak her zaman çok faydalıdır. Çünkü insan zihni yaşanılan olayları her daim unutmak durumundadır. Bundan 15 sene evvel başıma gelmiş, ders çıkarılması gereken bir olayı şuan hatırlamam mümkün değil lakin yazmış olsam, döner okurum. Bu yüzden kişisel bloglar çok önemli ve önemini de hiçbir zaman kaybetmeyecek. Bence çok mükemmel bir işle meşgulüz hepimiz.
Emeğinize sağlık. :)
Teşekkür ederim Burak Bey
Bir hedef belirlemek ve o hedefe doğru her gün ufacık bir adım atmak ama her gün. Bugün hedefim için ne yaptım sorusunu sormak lazım. Bunu da en iyi yazarak yapabiliriz diye düşünüyorum.
Çok doğru öncelikle bir hedefimiz olmalı herşeyden önce
Ben okumayı seviyorum ancak yazmayı o kadar sevmiyorum sıkılıyorum yoruluyorum ve güzel yazamıyorum. Ama çizmeyi seviyorum karalamayı birşeyler üretmeyi seviyorum. Ne önerirsiniz ? Yazmayı sevmek için , yazarak gelişmek için ?
Önce günlük tutarak başlayabilirsiniz , yaşadığınız olayları , sizin için önemli olan günleri bir deftere yazarak başlayabilirsiniz sonra zaten yazma isteği kendiliğinden oluşacaktır.
Aslında yazmak da okumak da insanın içinde olmazsa yapamayacağı bir şeydir. Mesela eski blog yazılarıma baktığım zaman birbiriyle uyumsuz o kadar cümle vs. görüyorum ki, ama şimdi onlardan ders alarak, tecrübe edinerek yazılarımı daha iyi yazmaya çalışıyorum. Tıpkı sizinde dediğiniz gibi. Elinize sağlık, çok iyi açıklamalar yapmışsınız.
Teşekkür ederim Servet Bey
Hocam klişeleri kullanmaktan hoşlanmam ama: "söz uçar, yazı kalır" misali. Yazmaya devam. :)
Aynen öyle kardeşim , ''Söz uçar , yazı kalır'' çok doğru söylenmiş bir söz.
Edison yaptığı bütün herşeyi not ederdi ampülü bulmak için yaptığı bütün deneyleri not etmiş ve yaptığı deney sayısı 2 bini aşmış ve azminin sonucu başarı getirmiştir. Gökhan kardeşim gerçekten çokgüzel bi konuya değinmişsin emeğine sağlık.
Teşekkür ederim Halil kardeşim