Hapishane Temalı Mükemmel Bir Film; Kelebek – Papillon
Hapishane filmlerini çok seviyorum. Daha önceki bir yazımda hapishane temalı filmlerden olan ve severek izlediğim esaretin bedeli filmi hakkında düşüncelerimi yazmıştım. Bu yazımda bir okuyucumun, ziyaretçinin tavsiyesi üzerine dün gece izlediğim yine hapishane temalı çok güzel bir film olan ve severek izlediğim filmin yorumunu yapacağım.
Kelebek Papillon
1973 ABD ve Fransa ortak yapımı olan Kelebek Papillon filmi hapishanede geçen ve özgürlüğüne düşkün bir adamın yaşadıklarını anlatıyor. Filmi izlerken çok duygulanıyorsunuz, bazı yerlerinde böyle bir şey olamaz dediğiniz oluyor. Film Fransa’da yaşanan hapishane olaylarının nasıl olduğunu anlatıyor, insanları psikolojik olarak nasıl çökerttiklerini başarılı bir şekilde anlatıyor.
Henri Channiere’nin romanından uyarlanmış olan bu filmde, ihtilalin ardından hapis cezasına çarptırılmış bir grup Fransız mahkumun yaşadıklarını anlatan etkileyici ve dram yüklü bir macera izleyeceksiniz. Fransız Guyana’sındaki kaçışı olmayan bir adadaki hapishaneye gönderilmiş olan kelebek lakaplı Henri Charriere (Steve Mcqueen) devamlı olarak kaçmaya çalışmakta ve bu çabaları başarısız olmaktadır. Oda bu düşüncesinden asla vazgeçmemektedir. Burada tanışmış olduğu Louis Depo (Dustin Hoffman) ile oluşan dostlukları ile beraber onunda yardımını alan Henri hapishanenin vahşi kurallarına karşı daha büyük bir azimle mücadelesine devam edecektir.
Özgürlüğüne düşkün olan Henri hapishaneden kaçmak için her defasında yakalanıyor ve hücre cezasına çarptırılıyor fakat öyle bir kaç günlük ceza değil. 2 yıl ve 5 yıl ceza alıyor. Bu arada kendisine ilk başlarda yemek veriliyor.
Bunun üzerine Çok ağır cezalar alıyor, Henriye yemek verilmiyor, karanlık bir odada günlerce, aylarca kalıyor. Bu arada güçlü kalmak için, açlıktan ölmemek için hücre içinde bulduğu böcekleri yemeye başlıyor. Hücre cezası bittiğinde tekrar kaçmak için planlar yapıyor. 2. defa kaçış planında bir şekilde başarılı oluyor, hapishaneden kaçmayı başarıyorlar. Fakat bu defa da yerli kabilelerin eline düşüyor orada bir süre yaşadıktan sonra kendi ülkesine gitmek için çalışmalar yapmaya başlıyor, sonra bir manastırda kalıyor ve yaşlı kadın rahip onu ele veriyor.
Özgürlüğü için hiç vazgeçmeyen bu adamın yaptıklarını izlemenizi tavsiye ederim. Ayrıca sizinde bu tür film tavsiyeleriniz varsa alabilirim.
Esaretin bedeli filmini izlemiştim gerçekten mükemmel bir filmdi. Eminim ki bu filmde öyledir. Film tavsiyen için çok teşekkür ederim Gökhan abi.
Rica ederim kardeşim. Evet Esaretin Bedeli filmi de güzeldi ama ben bu filmi daha çok beğendim.
Prison Break gibi bir hapishane dizisinden sonra gerçekten bu konsepti çok beğendim. Çünkü hiç bilmediğimiz yerleri tanımak, oradaki psikolojik çöküntülere tanık olmak her zaman hoşuma gidiyor. Bu gece izleyeceğim; bir de siz önerince kaçınılmaz oldu sanırım. Teşekkür ettim.
Rica ederim kardeşim.
Esaretin Bedeli’ni ben de izlemiştim. Yıllarca da ertelemiştim izlemeyi, sonrasında izleyince de pişman olmuştum filmin güzelliği karşısında geciktirdim diye.
Bu filmi izlemedim ama sanırım yazarın kendi hayat hikayesiymiş. Şimdi daha da ilgimi çekti :) Teşekkürler paylaşım için, Gökhan Bey :)
Rica ederim.
Evet biyografi filmi de diyebiliriz bu film için, ben çok beğendim bu filmi hatta Esaretin Bedelinden daha iyi diyebilirim. :)
Şu sıralar izlemek için bir film arıyordum. Bu yazıya rastladığım güzel oldu :)
Umarım izlediğinizde sizde beğenirsiniz. :)