Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali’nin okuduğum 2. kitabı aslında kitabı okuyalı çok oldu fakat ne zamandır kitapla ilgili düşüncelerimi yazmak istiyordum ama bir türlü kısmet olmamıştı bugüne kısmet oldu. Sabahattin Ali kırk bir yıllık hayatında çok güzel, çok başarılı eserler bırakan mükemmel bir yazar.
40 yıllık hayatında bu kadar çok eser bırakan Sabahattin Ali, eğer öldürülmeseydi kim bilir daha neler yapardı. 2 Mart 1948 tarihinde öldürülen Sabahattin Ali’yi Rahmet ve Minnetle anıyorum. Mekanı cennet olsun inşallah. Kürk mantolu madonna kaç sayfa derseniz kitap ince bir kitap ve 164 sayfa bu kitabı okurken sayfaları nasıl çevirdiğinizin farkında olmuyorsunuz, yazar olayları o kadar güzel anlamış ki bir sonraki sayfada ne olduğunu merak ediyorsunuz.
Daha önce Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim. O zaman kendi kendime şunu demiştim; Sabahattin Ali’nin bu kitabı bu kadar güzelse diğer kitapları da çok güzeldir, diğer kitaplarından da mutlaka okuyacağım demiştim. Onun üzerine bir iki tane daha farklı kitabını aldım.
İçindekiler
Kürk Mantolu Madonna Kitabının Konusu
Hayatı boyunca birçok şeye boyun eğmiş, haksızlığa uğradığında bile buna karşı koyamamıştır. Sevmediği bir kadınla evlenmiştir, bir ailesi vardır. Kendi hayatına kendi yön verememiş, başkalarının istediği bir insan olarak hayatını sürdürmüştür. Hayatında gerçekten yaşadığını hissettiği sadece bir anısı olmuştur ve bunu günlüğüne aktarmıştır.
20’li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin’de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının portresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır.
Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış “Madonna delle Arpie” isimli tablodaki Madonna’nın portresine benzediğini düşünür. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider, fakat başka gözlerin onu takip ettiğini fark etmez.
Artık ritüel halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder’dir. Maria, Raif’in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrenince ise dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişir.
Maria’nın karakteri Raif’e göre daha dominanttır. Kendisinin bir erkek gibi özgür yetiştiğini, canı ne isterse onu yaptığını Raif’e anlatır. Hatta Raif’i de çok naif bulduğunu dile getirir. İkisi bu özellikleri sayesinde birbirlerini tamamlarlar ve uzun süren bir arkadaşlık başlar. Raif Maria’yı çok sevmektedir fakat Maria’nın kendisine olan hislerinden emin olamaz. Yine de onun her istediğini yapmaya çalışır. İkisi beraber rüya gibi günler geçirirler fakat her zaman olduğu gibi bu romanda da hikayenin sonu kötü biter.
Bir gün Raif, babasının öldüğünü öğrenir. Havran’a dönme kararı alır. Maria ile burada mektuplaşmaya devam edecektir. Birkaç mektuptan sonra, Maria’nın mektupları kesilir. Raif bunu hayra yormaz ve Maria’nın kendisinden sıkıldığını, vazgeçtiğini düşünür. Raif’in asla bitmeyecek olan kasvetli günleri burada başlar. Sevmediği bir kadınla evlenir.
Ancak mektupların kesilmesinden tam on yıl sonra Raif, Maria’nın akrabasını Ankara’da görür. Ondan da Maria’nın öldüğünün haberini alır. Üstelik Maria’nın mektuplarında sadece “iyi haber” olarak nitelendirdiği gerçeği de o anda öğrenir. On yıl önce Maria, Raif ile kız çocuklarını dünyaya getirdikten bir hafta sonra koma halinde ölmüştür.
Kürk Mantolu Madonna Romanının Kahramanları
Kürk Mantolu Madonna romanında ilk olarak anlatılan kısımda Rasim ve Raif Efendi’nin yanı sıra Rasim’e iş veren Hamdi Bey, Raif Efendi’nin eşi Mihriye Hanım, kızları Necla ve Nurten, baldızı Ferhunde Hanım ve Ferhunde’nin eşi Nurettin yer alır. İkinci kısım yani esas hikaye ise Raif Efendi ve Maria Puder’i anlatır. Bu başlık altında gerekli gördüğümüz Rasim, Raif Efendi ve Maria Puder’i anlatacağız.
Rasim: Romanın esas hikayesini öğrenmemizi sağlayan Rasim’in, Hamdi Bey ile olan diyaloglarından gençliğinde şiir ve edebiyat ile yakından ilgili olduğunu fark ederiz. Raif Efendi’yi ilk gördüğünde çok etkilenir. Raif Efendi’nin yaşlı yüzünde birçok yaşanmışlık olduğunu düşünür ve bu düşüncesi Rasim’i Raif Efendi’yi tanımaya iter.
Raif Efendi: Sessiz, sakin, gerekmedikçe konuşmayan yaşlı bir tercüman. Tercümanlık yaptığı iş yerinden aldığı az bir maaşla kalabalık bir aileyi geçindirmeye çalışır. Ancak bu çabasına rağmen ailesi tarafından bile ezilir ve eleştirilir. Havran’da doğup büyüyen Raif Efendi, gençlik yıllarında da çok farklı biri değildir. Okuduğu romanlardan etkilenen ve bu romanlarda yazanlarla ilgili hayaller kurarak geçirdiği bir gençlikten sonra babasının onu Avrupa’ya gönderme teklini düşünmeden kabul eder. Çünkü okuduğu romanların çıkış yeridir Avrupa.
Maria Puder: Atlantik adlı gece kulübünde keman çalıp şarkı söyleyen, her anlamda güzel ve zeki bir kadındır. Çalıştığı iş dolayısıyla erkekler hakkında öğrendiği tek şey erkeklere güven olmayacağıdır. Kendini ne kadar zorlasa da hiçbir erkeği sevemez. Maria Puder’in bu ön yargılarını Raif Efendi kırarak kalbini kazanmayı başarır.
Kürk Mantolu Madonna Neden Sevildi?
Kürk Mantolu Madonna 1998 yılında 2,067 adet üretilmiş ve her yıl bu artmış bazı yıllarda üretim sayısı düşmüş fakat son yıllarda çok fazla üretilmiş özellikle de 2015 yılında 350,029 adet üretilerek en çok satılan kitaplar listesine girmiş. Çok iyi hatırlıyorum geçen 2015 yılında ve sonraki yıllarda bütün sosyal ağlarda bu kitabın resimlerini görüyordum. Yani şunu diyebilirim ki kitabın bu kadar çok satılmasının nedenlerinden bir tanesi de kesinlikle sosyal ağlar diyebilirim. Yani insanların bu kitabı sosyal ağ hesaplarında paylaşmaları.
Basit ama dokunaklı anlatımı, okuyucuya kendini düşünme, anlama ve kendisiyle iletişim kurma fırsatı verdi. İşte belki de gençler bunun için çok sevdi Kürk Mantolu Madonna’yı. O kadar hızlı bir çağda yaşıyorlardı ki, duygularını ve düşüncelerini, demlenmeden, baş döndürücü bir hızla muhataplarına iletiyorlar ve sonra aynı özellikte cevaplar alıyorlardı.
Mekân ve zaman algısının neredeyse sıfırlandığı böyle bir ortamda, değil karşılarındakilerle, kendileriyle dahi anlamlı bir ilişki kuramaz oldular. Kurdukları pamuk ipliğine bağlı ilişkilerini de çözümsüzlüğe terk ettiler, ama bu onlar için hiç sorun olmadı, çünkü biten bir ilişkinin ardından ışık hızıyla bir yenisini kolayca kurdular, aynı yapaylık ve derinlikten yoksunlukla. Sadakat, fedakârlık, sabır, vefa sadece dilde kaldı. Sonuç: Kelebek ömürlü, ne olduğunu anlayamadan biten birliktelikler. Kürk Mantolu Madonna kitabı benim için gerek konusuyla gerekse konunun işleniş biçimiyle yani okuyucudaki merak duygusunu uyandırmasıyla harika bir kitaptı. Tabi bu benim kendi kişisel düşüncem. Diğer okuduğum kitap yorumlarını okumak isterseniz kitap yorumları kategorisine tıklayabilirsiniz.
Merhaba Gökhan abi.
Sabahattin Ali’nin bir kaç tane kitabını bende okudum. Okuduğum kitaplar içinde Kürk Mantolu Madonna kitabı da vardı. Kürk Mantolu Madonna kitabı gerçekten çok güzel. Zaten sende kitabın incelemesini çok güzel yapmışsın.
Eğer Kürk Mantolu Madonna kitabını okumayanlar varsa tavsiye ederim. Ben gerçekten çok beğenmiştim. Zaten kitabın çok güzel olduğunu kitabın satış miktarından da anlayabiliriz.
Kitap incelemesini çok güzel yapmışsın eline sağlık Gökhan abi.
Merhaba Yusuf kardeşim.
Teşekkür ederim Yusuf, evet Kürk Mantolu Madonna kitabı gerçekten çok güzel bir kitap. Okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim. Okunduğu zaman pişman olunmayacak bir kitap (tabi benim düşünceme göre )
Listemde uzun zamandir olup bir türlü okuyamadigim kitap 😊
Okuduğunuzda keşke ilk başka bunu okusaydım diyeceğiniz türden bir kitap :)
Atlanmaması gereken eser… Emeğinize sağlık Gökhan Bey. Saygılarımla.
Kesinlikle…
Teşekkür ederim Tülay hanım.
Saygılarımla.
Güzel anlatmışsınız kitabı, bir çok kişinin okuma listesine eklenmiştir bile :)
Teşekkür ederim Zeynep hanım. Beni bu kitapla tanıştırdığınız ayrıca teşekkür ederim.
Selam Gökhan,
Sabahattin Ali’nin yalnızca 41 yıl yaşamış olmasına çok üzülüyorum. Kürk Mantolu Madonna’yı yanılmıyorsam 2008’de okumuştum. Eğer mektup türünü de seviyorsan “Filiz Hiç Üzülmesin”e de bakmanı öneririm. Ayrıca keşke İstanbul’da olsaydın, Sabahattin Ali’nin Şehirleri adlı bir çalışma vardı Yapı Kredi’de.
Aleykümselam.
Önerin için çok teşekkür ederim. Listeme ekledim. İnşallah kitap siparişi verirken o kitabı da alacağım.
Keşke orada olabilseydim güzel olurdu ama bu aralar iş yoğunluğundan bir yere çıkamıyoruz :)
Bilgilendirme ve tavsiye için tekrar teşekkür ederim.
Bir kaç yıl önce okumuştum bende bu kitabı. Sahiden okumaya değer güzel bir eser. Bende vakti zamanında bu kitap hakkımda #blogumda bir yazı yazmıştım.
Evet Mustafa çok haklısın gerçekten okumaya değer kitaplar arasında, güzel bir kitap.
Kürk Mantolu Madonna en sevdiğim kitapların başında gelir. Okuduğumda uzun süre etkisinden kurtulamamıştım:)Siz de çok güzel anlatmışsınız kaleminize sağlık…
Teşekkür ederim Sevil Hanım.
Sebahattin Ali mükemmel bir yazar. Bu kitabı da dahil bir çok kitabını okudum. Kitabı çok güzel yorumlamışsınız teşekkür ederim Gökhan bey.
Rica ederim.
I don’t ordinarily comment but I gotta tell thanks for the
post on this great one :D.
Thank you very much
It’s actually a cool and helpful piece of information. I’m happy that
you simply shared this helpful information with us. Please stay
us up to date like this. Thanks for sharing.
Thank you very much
I just like the helpful info you provide for
your articles. I will bookmark your weblog and check once more right here frequently.
I’m slightly sure I will be told many new stuff proper right here!
Good luck for the next!
Thank you very much
Hello there! I know this is kinda off topic but I
was wondering if you knew where I could locate a captcha
plugin for my comment form? I’m using the same
blog platform as yours and I’m having problems finding one?
Thanks a lot!
Hello
The name of the plugin I use: Captcha Plus