Zülfü Livaneli – Son Ada Kitabıyla İlgili Yorumum
Daha önce Zülfü Livaneli kitaplarını hiç okumamıştım. Zülfü Livaneli müziklerini çok seviyorum ama kitabını okumak daha önce hiç kısmet olmamıştı. Zülfü Liveneli‘nin Son Ada kitabını okudum. Zülfü Livaneli gerçekten harika bir kitap yazmış. Kitabı okurken sonraki sayfada neler olmuş diye merak ediyorsunuz ve kitabı elinizden bırakasınız gelmiyor.
Son ada kitabıyla ilgili düşüncelerimi detaylı bir şekilde yazmaya çalışacağım. Son ada kitabının fiyatı 11 lira, peki Zülfü Livaneli Son Ada kitabı kaç sayfa derseniz kitap 196 sayfadan oluşuyor. Bundan sonraki yazılarımda daha çok kitap yorumları görebilirsiniz çünkü artık düzenli olarak kitap yorumları yazmaya çalışacağım.
İçindekiler
Zülfü Livaneli Son Ada Kitap İncelemesi
Son Ada, doğal zenginliklerin olduğu küçük ama mutlu bir adada geçiyor. Bu adaya önce bir kişinin yerleşmesiyle ve zamanla diğer insanlarında gelmesiyle birlikte ada yaşanılabilir bir ye haline geliyor. İnsanlar doğadaki canlılara hiç zarar vermeden onlarla mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyor.
Adada ne elektrik ne telefon var, insanların geçim kaynakları yılda bir defa topladıkları çam fıstıkları, adada bir de küçük bir bakkal var. İnsanlar ihtiyaçlarını bir liste yapıp bakkala veriyor, bakkalda bu listeleri gemiyle getiriyor, daha sonra insanlara istedikleri eksikleri ulaştırmış oluyor. Bakkalın bir de küçük bir oğlu var.
İlginizi Çekebilir : Hakan Günday – Daha
Adada bir doktor ve birde yazar var. Adada yaşayanların çoğu emekli ve geçmişini unutmak isteyenlerin olduğu bir yer. Adada kimseye ismiyle hitap edilmiyor ve her evin bir numarası var, adada toplam kırk tane ev var. Bir çok kişi bu kitaba çocuk kitabı demiş ama bence hiç alakası yok ve bence büyük, küçük herkesin okuması gereken bir kitap. Son ada kitabı Kenan Evren dönemini anlatan mükemmel bir kitap.
Darbeci Başkanın Gelmesiyle Birlikte İnsanların Huzuru Kaçıyor.
İnsanlar mutlu ve huzurlu bir şekilde hayatlarını sürdürüp gidiyor. Taki adaya darbeci başkanın gelmesiyle son buluyor. İnsanlar adadaki düzen ve mutluluğun ömür boyu gideceğini sanıyor ama darbeci başkan zamanla her şeye karışıp insanların mutluluğunu ve adadaki düzeni bir şekilde bozuyor ve bunu demokratik bir şekilde yaptığını ifade ediyor. Darbeci başkan önce insanların evlerine bildirgeler göndererek, insanları topluyor ve bir kaç tane üye seçiyor, seçilen bu üyeler adanın düzeniyle ve huzuruyla ilgili kararlar alıyor ama yine de her şey başkanın istediği gibi gerçekleşiyor.
Öncelikle insanların en çok sevdiği yerdeki ağaçları kestiriyor, insanlar neden böyle oldu diye düşünürken, başkan bir karar alarak adadaki, insanlara o güne kadar zarar vermeyen martıları katletmeye çalışıyor ve bunun içinde adaya tilkiler sipariş ediyor ve istediği tilkiler bir süre sonra geliyor ve tilkileri ormana salıyorlar. Başkanın tilkileri getirmesinin amacı ise, martıların yumurtaları tilkiler tarafından yenilmesi ve bu şekilde martıların çoğalmasını önlemek.
İlginizi Çekebilir : Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Bir süre sonra işler başkanın istediği gibi olmayınca halkı tekrar toplayıp, bu şekilde olmadığını ve herkesin martıları öldürmek için toplanacağını söylüyor, bir kaç kişi karşı gelse de başkan yine istediği her şeyi yapıyor ve bunu da ilk gün yaptığı seçime dayandırıyor yani yapılan her şeyin demokratik bir şekilde yapıldığını ifade ediyor ama martıların katledilmesine herkes karşı çıkıyor fakat bir kaç kişiden başka hiç kimse bu olaya sesini çıkaramıyor.
Aslında kitap hakkında çok daha fazla yazı yazılabilir ama ben yazıyı çok fazla uzatmak istemiyorum. Kitabı okuduğunuzda adeta darbe sonrası Türkiye’sinde gibi hissediyorsunuz kendinizi ama aslında, zaman değişse, mekan ve insanlar değişse de, oynanan oyunun hep aynı olduğunu düşünüyorsunuz…
İlginizi Çekebilir : Off Dilim! Feyza Hepçilingirler
Tüm kitabı en iyi özetleyen şu önerme ise aslında yaşadığımız hayatın da özetini veriyor bize: Doğal olanın nasıl bir hırsla bozulduğunu, bu hırsın nasıl yüksek bir kabulle içselleştirildiğini, sadece doğasını korumaya çalışanın nasıl ötekileştirildiğini, kötülükle herkesin nasıl paydaş olduğunu ibretle okuyoruz bu kitapta. Daha önce Zülfü Livaneli kitapları okumamış biri olarak bu kitabı ve yazarın anlatım tarzını çok beğendim. Farklı ve güzel bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Benimde okuma listemde olan ve merak ettiğim bir kitap. Teşekkürler.
Rica ederim.
Okuduğunuz da beğeneceğinizi umuyorum.
Kitabı ilk kez burada gördüm. Bende satın almak istiyorum. Bakalım nasılmış?
Beğenerek okuduğum bir kitap, okuduğunuz da sizde beğenirsiniz umarım.
Zülfü Livaneli gerek müzikleri gerekse kitapları ile mükemmel bir yazar. Kitap yorumunuz için teşekkür ederim Gökhan bey.
Rica ederim.
Zülfü Livaneli edebiyat anlamında çok donanımlı, kalemi de bir o kadar kuvvetli yazarlardan. Kendisine has akıcı dili gerçekten çok etkileyici. Son Ada, Engereğin Gözü ve Mutluluk kitapları (hele ki mutluluk) çok nadide görülecek eserlerinden…
Kalemine sağlık, çok güzel bir yayın olmuş.
Teşekkür ederim.
Tamamen mesaj verme kaygısı ile yazılmış, özellikle basit bir anlatım dili seçilmiş olsa da bu durum romanı müthiş yavanlaştırmış. İlk defa bir Zülfü Livaneli kitabı okudum ve hayal kırıklığına uğradım. Kurguda heyecan uyandıran bir taraf yok, göndermeler çok açık, Sinema için değil de TV için çekilmiş bir film tadı veriyor. Ya da lezzetli bir yemek değil de aperatif bir şeyler yemişsiniz gibi. Basit bir Hayvan Çiftliği taklidi olduğu hissiyatı kirabın sonuna kadar peşimi bırakmadı.
Evet bir dönemi anlatan mesaj verilmek için yazılmış bir kitap, ben çok beğendim. Belki ben çok fazla kitap okuyan biri olmadığım için beğendim bilmiyorum ama kitap yorumlarına baktığımda da bir çok kişinin beğendiği bir kitaptı. zülfü Livaneli’nin diğer kitaplarını okumanızı da tavsiye ederim.